sabah sabah yine balkon emeklisi olmuş bir insan olarak dedim ki truffaut a saygı duruşu niteliğinde jules et jim izleyeyim....sonra internette dolanırken bu video gozume çarptı bi de....çılgınca jules et jim e gondermelerde bulunan klibimizi de ( ki gondermeleri anlayınca bi sorun kalmıyo di mi ;)) ) paylaşayım dedim, zaten dinleyeme başlayınca aa evet ben bu şarkıyı biliyorum, çok tatlı bir şarkıdır kendisi diye takılan bunyemiz, truffaut gondermelerini de gorunce dayanamadı, bloguna koymaya karar verdi... bence çok tatlı olmuş, louvre (boyle yazıldığını ümit ediyorum, yanlışsa hani şu kocamaaan muzeden bahsediyorum) 'da koşamadık belki ama belki istanbul modern'in bahçesinde koşarız boyle, ya da yine taksim metrosu bizi bekler :) bi de direk aklıma the dreamers geldi ki oy oy oyyy, bertolucci yi buradan saygıyla selamlarım (ona da saygı duruşu niteliğinde little budha mı izlesem acaba, bilemedim;finallere de benim yerime aylin hanım girer artık:P
diyeceğim odur ki bugun guzel olarak başladı, umarım geriye kalan dakikalarımız da guzel olur....
p.s.: hani bir de şoyle birşey var ortada: aslında bi hatuna aşık iki kafadarın hikayesi anlatılırken , hiç mi hiç insanın gozune sokulmadan anlatılan bu ilişkiyi normalde bizim yerli dizilerimizdeki anlatılma tarzının boğuculuğunu hiç hissetmiyorsun filmde, aa evet catherine bu yaa, herşeyi yapar diye bi sempati bile besliyorsun içinde...
kendime bi tane fotr şapka mı alsam acaba, çok guzeldi şapkalar yaaa:))
No comments:
Post a Comment