bi kaç gundur ki artık gunleri takip etmiyorum çunku hepsi birbirine karıştı finalleri biten insan modeli olarak deli gibi film izlemekteyim... gemide ile başlayan yolculuğum ki erkan can abiye buradan saygılar, masumiyet, boş ev, kader ve biraz da dark horse ile devam etti.... içimde deli gibi bi ağlama isteği var ki sanırsam hepsi filmlerden; sinir stres sahibi olmuş bi insanım artık ben, aklıma hep beynimin içindeki fillerin sikişmesi, haluk bilginerin o uzun tiradı, belki de biraz boş evdeki konuşulmayanların acısı ve uğur, neden geldiğimi biliyosun, sensiz olmuyor lar geliyor... bi de o son sahne; filmedeki tek renkli sahne....çok fena oldum, dun gece de deli gibi ağladım ki tam kesin bi nedeni olmasa da filmler ve belki biraz da yaşananlar...
istanbuldan gidiyorum yarın, sanırsam gidince de deli gibi film izlicem.... çok fena yaa, hepsi o kadar gerçek ki, yok aklımda deli gibi şey var, haala boğazımda bi yumru ama anlatılacak bişi yok sanki....kelimelere dokmek ne kadar zor olabilir ki birşeyi, ustelik onu sadece film karesi olarak gorduysen?
gunluk tavsiyem şudur ki sakın ha benim gibi bu filmleri ust uste seyredip ustune bi de zahir çakmayın, ağladım ağlıcam;çok fena oldum ben....ama herkesin eline sağlık, bu kadar guzel filmi bunye birden kaldıramıyo ne yazık ki; o ayrı....
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment