
bugün hayatımın en ilginç fal maceralarından birini yaşadım; beni hiç tanımayan bir arkadaşım 45 dakika boyunca beni bana anlattı,harfi harfine... aslında fal oldukça anlamsız birşey, ama insan başka bir seçeneği kalmadığında ya da sadece eğlenmek ve bir kaç dakikasını hoş geçirebilmek için,belki de sadece muhabbet edebilmek için bir fincan türk kahvesi içip/tercihen şekerli ,bacak bacak üstüne atarak yaa,bak cidden öyle;wallahi bildin gibisinden nidalar savuşturabiliyor havaya... aslında türk kahvesinin en guzel olanı da iki kişi içileni,sigara eşliğinde; hatta biraz daha abartayım, dışarısı soğukken arkadaşınla/sevgilinle beraber sıcacık bi kafenin cam kenarında oturup mekanda bulunan loş ışık sayesinde karşındakine bakarken, aslında sadece yüzüne değil, içinin derinliklerine de bakabilmek...
bugun benim için farklı olan şey, benim olağan soru işaretlerimi ve bakış açımı da bilmesi; yüzüne ayna tutulması gibi birşey bu... ama anlamadığım şey de şu;dileğim neden hala aynı???
No comments:
Post a Comment