Thursday, March 15, 2007

hayatta herkes başka şeyler peşinde; mesela oda arkadaşım olan adananın bağrından kopup gelen değerli şahsiyet, yapamadığı c++ projesinin ; sokaktaki amca işinden çıkmış evine gitmek ve ay sonunu denkleştirmek derdinde mesela; ben de gitmek istediğim halde gidemediğim yerlerin,yapmak istediğim ama yapamadığım şeylerin arkasından bakıp ama arkalarından koşmak yerine -niyeyse- tepedeki ışığı kapatıp masa lambası eşliğinde geceyle sabahın buluştuğu saatlerde oturup hayat özetlerini öldürmek derdindeyim.. rahatsız bi insan olduğumu farkettim, kafasına herşeyi takan ve daha sonra onların neden olduğu kocaman soru işaretlerinin ve birbirine dolanmış düşüncelerin ortasında oturmaktayım; artık ne djarum ne de miller kurtarır beni çünkü bi kere bulaşmışım bu nefes aldığım, nefret ettiğim kadar da sevdiğim, herşeyi bırakıp gitmekle bunun daha sonra cesasretsizlik olduğunu düşünüp kendime yakıştıramadığım terkedişimi öldürüp canla başla çalıştığım ama neden çalıştığımı bilmediğim bi yerde duruyorum.bu otobüs beklemek gibi bişi güzel bi havada;eğer bir de gittiğin yerde birşey yoksa yapacak; beklemekten ve orada durmaktan sıkılırsın ama bi yandan da havayı mümkün olduğunca içine çekmek istersin, biraz daha geç kalsın otobüs...ama durağanlığa tahammülüm yok;sadece oturup beklemek bana göre değil...

insanların bakış açıları çok farklı bi kere;cumartesi günü bunu iyice anladım... aslında herşey baktığın yere göre değişiyor,nerdeysen ve ne görmek istiyorsan onu görüyorsun, içinde bi yerlerde ne yaşamak istiyosan onu yaşıyosun(freud amcaya saygılar..) o yüzden kadere inamıyorum ben çünkü insan kendi hayatını şekillendirir, ne yaşamak isterse onu yaşar bi anlamda...hepimiz düşünmedik mi,hayalini kurmadık mı bazen( hastalıklı hayaller) kötünün,çirkinin? herşey beyinde bitiyor bence, herşey insanın kafasında bir kurmaca;sigara gibi içine çektiğin nefesle biten hayatının tüm dizginleri senin elinde...ama işte bazen öyle bi an geliyo ki bazıları,bu belki de en yakınlarımız ya da içimizdeki "öteki" bu dizginleri senle paylaşmaya çalışıyor,senin yerine yaşamaya.... ne yazıktır ki ben bunu hiç sevmem; lakin bende de o kadar fazla öteki var ki, hangisinin gerçek ben olduğunu karıştırıyorum çok çok....keşke bi gün kalktığımda sana şaka yaptık deseler;aslında bi tanesin ama sana sanki çokmuşsun gibi gösterdik...

No comments: